Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Uluslararası Yatırımcılar Derneği-YASED üyesi şirketlerin üst yöneticileri İstanbul’da bir araya geldi. Toplantıda, Türkiye’de enerji sektöründe sürdürülebilir büyümenin devamını sağlamak için atılması gereken adımlar ve uluslararası doğrudan yatırım fırsatları masaya yatırıldı.
Uluslararası Yatırımcılar Derneği-YASED ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı iş birliğiyle, sürdürülebilir ekonomik büyüme, yatırım ve iş ortamını değerlendirmek amacıyla, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, YASED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erdem ve YASED üyesi uluslararası şirketlerin üst yöneticilerinin katılımıyla 10 Mayıs tarihinde, İstanbul’da bir istişare toplantısı düzenlendi.
Toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme ve kalkınmasında uluslararası doğrudan yatırımların önemini vurgulayan YASED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erdem, ülkemizin en önemli hedefleri arasında olan katma değerli ihracat hacminin yükseltilmesinde ve bölgesel bir yatırım merkezi olarak küresel rekabet gücünün artırılmasında uluslararası yatırımların büyük rol oynadığını söyledi.
Türkiye’nin uluslararası doğrudan yatırımları arttıracak politikalara ağırlık vermesinin, ülkemizin kalkınması için her zamankinden daha fazla önem taşıdığına dikkat çeken Erdem konuşmasının devamında şunları söyledi: “Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme ve kalkınmasında uluslararası doğrudan yatırımların rolünü çok önemsiyor ve bunun her fırsatta özellikle altını çiziyoruz; ileri teknolojiye sahip, yüksek katma değerli üretimin ve ihracatın artırılmasında, Ar-Ge ve inovasyon kapasitesinin yükseltilmesinde, sanayide dijital dönüşümün yaygınlaştırılmasında uluslararası doğrudan yatırımların payı ve stratejik katkısı yadsınamaz. İlaveten bölgesel bir yatırım merkezi olarak küresel rekabet gücümüzün artırılmasında da uluslararası yatırımlar büyük rol oynuyor. Bu nedenle, uluslararası doğrudan yatırımları artıracak politikalara ağırlık verilmesi, ülkemizin kalkınması için her zamankinden daha fazla önem taşıyor.”
Türkiye’nin, geçtiğimiz 15 yılda kaydettiği ekonomik gelişmeye paralel olarak enerji talebinin en hızlı arttığı ülkelerden birisi olduğunu hatırlatan Erdem, geçtiğimiz yıl Enerji Bakanımızın açıkladığı milli maden ve enerji stratejisinin de artan bu talebin en güvenli ve en ekonomik şekilde karşılanması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Türkiye’de 2010-2017 yılları arasında gerçekleşen birleşme ve satın almalar içerisinde enerji sektörünün en çok uluslararası doğrudan yatırım çeken sektörlerden biri olduğuna dikkat çeken Erdem; Uluslararası doğrudan yatırım çekme açısından enerji sektörü 2017 yılında yüzde 36’lık pay ile üçüncü en büyük sektör olarak öne çıkmıştır. 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 40’lık bir artış ile sektöre yaklaşık 1 milyar dolar uluslararası doğrudan yeni yatırım gerçekleşmiştir. Bu rakamların içinde mevcut şirketlerin yaptığı yatırımlar yoktur, onlarla beraber toplam yatırım miktarı çok daha yüksek olacaktır” dedi.
16 Yıldır Büyümeye Devam Ediyoruz
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Türkiye, son 16 yıldır her anlamda büyük bir değişim ve restorasyon süreci geçirdi. Türk ekonomisi de bu süreçte bütün kamburlarından kurtularak hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Ekonomik başarımızın ardında kuşkusuz üç önemli faktör yatıyor; istikrar, güçlü liderlik ve güven. Türk ekonomisi bu sayede üç buçuk kat büyüdü. Çift haneli büyüme rakamları ile dünya rekoru kırdık. Yüksek büyüme oranları ile Avrupa Birliği ve OECD ülkelerini geride bıraktık. Yerli ve yabancı yatırımlar her yıl katlanarak arttı. 2002-2017 arası uluslararası doğrudan yatırımlar 200 milyar doları geçti.”
Türkiye yatırım cazibesi ile en doğudan en batıya dünyanın her bölgesinden yatırım çekmeye devam ettiğini belirten Albayrak, enerji sektörünün de bu alanda lokomotif olduğunu söyledi. Türkiye büyüyen ekonomisi ile yatırımcılar için büyük fırsatları bünyesinde barındırdığına işaret eden Albayrak, “Dünyada ticaret savaşlarının yaşandığı bir dönemde, Türkiye yatırımcılar için güvenli bir liman olmaya devam ediyor. Biz her zaman şunu savunduk. Türkiye’ye yatırım yapan hiçbir zaman kaybetmedi ve kaybetmeyecek. Jeopolitik avantajımız ile yatırımcılara, 5 saatlik bir uçuşla 50’den fazla ülkedeki 2 milyardan fazla müşteri ve yaklaşık 25 trilyon dolarlık dev bir ekonomiye ulaşmanın yollarını sunuyoruz. Liberal, yeniliklere açık ve rekabetçi bir ekonomik yapı ile şirketlere daha fazla karlılık vaat ediyoruz. Ulaşım, enerji, lojistik ve çevre alanlarındaki gelişmiş altyapımız ile yatırımcıların hedef pazarlara en kısa sürede ulaşmalarını sağlıyoruz. Geçen aylarda Cumhurbaşkanımız tarafından süper teşvik paketi açıklandı. Yine orada da hayata geçecek projelerin yarıya yakını enerji projeleri idi. 135 milyar TL’lik yatırım bedeline sahip projelerin nihai amacı ekonominin teknoloji odaklı dönüşümünü desteklemek. Yenilikçi, Ar-Ge yoğun ve katma değeri yüksek yatırımları ülkemize kazandırmak. Enerji ve madencilik yatırımcıların yeni gözdesi olmuş durumda. Önümüzdeki dönem bu sürecin artarak devam edeceğine yürekten inanıyorum. Biz de yatırımlarda önceliklendirmeyi teknoloji transferi, Ar-Ge ve yerli üretim sacayağı üzerine kuracağız. Daha önce farklı platformlarda ifade ettim. Burada bir kez daha yinelemek istiyorum. Bizim için menşei ne olursa olsun Türkiye’de yatırım yapan her firma Türk firmasıdır. Enerji sektöründe bu anlamda müthiş bir sinerji yakaladık “dedi.