Günümüzün her anında yaşanan siber-konvansiyonel savaş durumu ve kaotik hale gelen tehditlere karşı, LOCARD Global Cyber Security Summit 2018’de bu yıl, siber bağışıklık sistemimizi güçlendirecek yeni formüller değerlendirilecek ve kronikleşmiş problemlerin nasıl çözüleceğine dair yanıtlar aranacak. Zirvede, Türkiye’nin yakın gelecekte karşılaşabileceği siber güvenlik riskleri masaya yatırılarak, konunun uzmanları tarafından önleyici tedbirler ve etkin karşı hamleler hakkında çözüm yolları ortaya konulacak.
Güvenlik politikalarımızı sürekli güncel tutmak zorundayız
Konu ile ilgili bilgi veren LOCARD Global Siber Güvenlik Zirvesi Kurucu Ortağı Nurhan Demirel, yaptığı açıklamada siber güvenlik ve siber savaşların artık ülkelerin bir numaralı gündem maddeleri haline geldiğini ve bununla ilgili kurumsal çalışmalarını hızlandıran ülkelerin siber ordularını kurarak, siber uzayda saldırı odaklı çalışmaları hızlandırdıklarını söyledi. Ülkemize yönelik fiziksel ve siber tehditlere karşı güvenlik politikalarımızın istikrarlı bir şekilde güncellenmesi gerektiğini belirten Demirel, siber çeviklik ve etkin reaksiyon kabiliyetlerinin önemini vurguladı.
Siber savaş alanında saldırıya müdahale kabiliyeti çok önemli
Siber saldırılara karşı alınabilecek önlemler ile yerli ve milli siber güvenlik çözümleri konusunun ülkemiz kamuoyunda yeni yeni gündeme getirildiğini hatırlatan Nurhan Demirel: “Tarih boyunca, geleneksel konvansiyonel savaşlar, saldırganlar ve savunmacılar arasında yapılagelmiştir. Bu süreçte ise teknoloji genellikle iki taraf arasındaki değişimleri dengeleyici bir görev üstlenmiştir. Ancak günümüz siber savaş dünyasında, farklı sebeplerden dolayı güç dengesi saldırganın lehinde gibi görünüyor. Kadim savaş stratejilerinde olduğu gibi taarruzun ön planda olduğu bir siber ortam söz konusu. Eskiden taarruz edileceği zaman bunun için detaylı bir tahkimat gerekirdi lakin burada öyle bir durum söz konusu değil ve bu alanın savaşçıları, eskilerden daha agresif bir şekilde saldırıya geçmiş durumda. Bundan dolayı, siber çevik kuvvetlerimiz ve yapımız, bu taarruzlara karşı çok dirayetli olmalı” ifadelerini kullandı.
LOCARD 2018, siber yapının çevikliği ve mukavemete odaklanacak
Nurhan Demirel: “Şimdiye kadar alışageldiğimiz, geleneksel güvenlik modları, tehlikeleri dışarıda tutmaya odaklanıyor. Aslında tıp biliminin gelişimi ile hemen hemen aynı durumdayız. Hastalıklara yönelik ortak ilaçlar kullanılırken şimdi artık her hastalığın kendine özgü bir tedavisi ve ilacı bulunuyor. Siber saldırıların da her geçen gün şekli değişiyor. Ordular, stratejilerini inanılmaz bir çeviklikle güncelliyor ve tedbir yöntemleri git gide zorlaşıyor. Bağışıklık sistemimiz, ne kadar farklı virüs deneyimlerse o kadar savunması gelişir ve yenilmez olur. İşte tam burada odaklanılması gereken konu, her geçen gün değişime uğrayan saldırı biçimlerine yönelik siber bağışıklık sistemimizi güncellemek ve yenilmez olmaktır. Bu yıl, ülkemizde üçüncü kez düzenlenecek olan LOCARD, olası tehditlere karşı kendimizi ve kurumlarımızı nasıl savunmamız gerektiğine odaklanırken, bağışıklık sistemimizi güçlendirecek olası çözümlerin yer alacağı atölye çalışmalarına imza atılacak” dedi.
Türkiye, EMEA Bölgesi’nin siber güvenlik merkezi haline geldi
Türkiye’nin Siber Güvenlik konusuna en üst seviyeden ciddiyetle baktığını ifade eden Demirel: “Türkiye, EMEA Bölgesi’nin siber güvenlik merkezi haline geldi. Bu konuyla ilgili olarak devletimizin ve özellikle de kamu kurumlarımızın bu konuda ilgisi ve desteği mükemmel seviyede diyebiliriz. Ancak özel sektörün siber güvenlik alanındaki yaklaşımının genel itibariyle günü kurtarma adına yapılan çalışmalardan oluştuğunu düşünüyoruz. Şirketler, siber güvenlik alanında gerekli önlemleri almakta ya gecikiyor ya da yatırım yapmakta çekiniyor. Ancak büyük bir siber tehdit karşısında bu sefer ceplerinden daha büyük paralar çıkıyor ve imaj kaybı büyük boyutlarda oluyor” şeklinde konuştu.
LOCARD, Türkiye’nin siber güvenlik merkezi hedefine katkıda bulundu
Demirel, LOCARD Global Cyber Security Summit’in Türkiye’nin ilk uluslararası siber güvenlik zirvesi olma özelliği ile de muadillerinden ayrıldığını vurgulayarak, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Her yıl, zirveyi partner bir ülke ile gerçekleştiriyoruz. O ülkenin güvenlik görevlileri, siber güvenlik alanında çalışan uzmanları ve saha profesyonelleri ülkemizi ziyaret ederek, kamu alanında çalışan bilgi işlem yöneticileri ve bilgi güvenliği alanında çalışan uzmanlarla görüş alışverişinde bulunuyorlar. Etkinliklerimize ve atölyelerimize, kamunun önde gelen yöneticileri ve özel şirketlerin temsilcileri katılıyorlar. Zirve süresince birbirinden önemli konular ele alınacak. Bunları ana başlıklar halinde; Siber Saldırılara Yönelik Etkin Reaksiyon Yöntemleri, Siber Güvenlik konuları ile Endüstri 4.0 Arasındaki Bağlar, Robotik Sistemlerin Güvenlik Açıkları ve Hayatımıza Yansıyan Etkileri, Akıllı Evler ve Şehirler, Blockchain ve Kripto Para Birimleri, Siber Zorbalık olarak sıralanabilir….”